Sayfa Reklamları


global human ile ilgili görsel sonucu


Dünya üzerinde var olan kültür çeşitliliği birçok dış etmen ve yaratılış vesilesi ile kendini bilinen insan tarihi boyunca var etmiştir. Bu kültür çeşitliliği temelde gelenek, görenek, örf, töre, anane olarak da isimlendirilebilir. Farklı kültürlerin bir araya gelmesinden olumlu bir çok güzellik ortaya çıkabilirken aksine günümüzde dahi çok kötü olumsuz sonuçları da ortaya çıkabiliyor, üstelik bu olumsuz sonuçlar sadece kültürlerin bir araya gelmesi ile değil, kültürlerin kendi iç dinamizminde de oluşabiliyor.

Töre ile Kültür yan yana geldiğinde çok farklı manalar içeren iki farklı kelime gibi düşünülecek olsa da aslında çok benzerdir. Koyu bir faşist için kendi kültürünü yaşatıyor denebilir, ayrıca örf ve ananesi böyle de diyebilirsiniz. Temelde kültürsüz olmak tabiri kötü bir söylem gibi düşünülse de aslında aksine çok güzel bir övgü olarak da değerlendirilebilir. Tabii Genel Kültür seviyesinin düşük olarak addedilen biri birey var ise bu kötü bir algı oluşturur, bahsettiğim sadece “kültürsüz olmak” yani kendi kültürünün olmaması.

Genellikle kültürlerin ayrışması insan ırkları ile doğrudan bağlantılıdır. İnsanın çeşitli ırklara ayrılmış olması yaratılışın fizyolojik bir gerçeğidir. Fakat bu ırkların kendini üstün, alçak ve ya özel görmesi ise tamamen kültürden gelen sübjektif bir değerlendirmedir. Sadece ırk ile sınırlamak olmaz tabii, coğrafi koşullar, din gibi etkisi olan farklı kalemler de söz konusudur.

Dünyadaki diğer insanlar ile çok fazla karşılaşmamış ve kendi kapalı ekosistemlerinde yaşayan topluluklar “yabancı” bir bireyi ilk gördüklerinde korkacaklardır. İlk gördükleri bu yabancının kendilerine davranış biçimine göre iyi ve ya kötü yaftası vuracaklardır. Bu çeşitlilik arttıkça ise aradaki renk degradesinin çok geniş ve ön yargılı yaklaşmanın ne kadar mantıksız olduğunu idrak edeceklerdir.

Bu çeşitliliğin oluşmasının birden fazla yöntemi var. Örnek olarak çok fazla seyahat edilen bir turizm bölgesinde insanlar çok uğraşmadan çok çeşitli insan ile etkileşime girebilirler, kendileri seyahat edebilirler ve ya artık günümüzün değişmez gerçeği olan interneti kullanabilirler.

Belirli insan guruplarının hepsinin benzer biçimde davranacağı algısı ise toplumların hepsinde vardır. Almanlar, Türkler, Amerikalılar gibi çok geniş kitlelere yakıştırılan özellikler olduğu gibi, çerkesler, lazlar, kürtler gibi alt kırılımlara, hatta il, ilçe, köy bazında bile gruplara atfedilen çeşitli özellikler söz konusudur. Gruplar içerisindeki insanların hepsinin ilgili özellikleri taşımadığı aşikardır, fakat insanlar hepsi aynı imiş gibi gruplara ön yargılı davranır. Bu ön yargı hüsnü zan ve ya suizan olabilir. Gruplara bu yakıştırmalar dışarıdan gelmiş ve ya kendileri kendilerine ilgili özelliği atfetmiş olabilir.

Toplumlardaki “mahalle baskısı” insanlar grubun o genel özelliğine uymasada uyması gerektiği konusunda motive eder ve dönüşümüne vesile olur. Bu sonsuz sarmaldan ise çıkmak yine herkes’in kendi elinde.

Yukarıda anlattıklarım göz önünde bulundurulduğunda herkes kendi bölgesinin ve ya kültürünün insanı olarak karşımıza çıkıyor. Bölgesel ve kültürel bu insanlar ise kültürlerine bağlılık konusunda çok koyular ise kötü özelliklerini de zaruri olarak desteklemek durumunda kalıyorlar. Çünkü bir paket gibi, birini kabul etmeyince toplum baskısı sanki hepsini reddediyormuşsunuz gibi bir tavır takınarak insanları tüm pakete inanmaları için motive ediyor. Kültürlerin kötü özellikleri ise dünyayı her geçen gün daha kötü ve yaşanılmaz bir hale getirmek için birbirleri ile yarışıyorlar. Savaşlar, cinayetler, ırkçılık, tecavüz, hayvan düşmanlığı gibi genel kabul gören kötü eylemlerin bir çoğunun temelini kültürlerin kötü özellikler oluşturuyor.

Global insan dediğimizde ise kültür bağımlılığını minimize etmiş, kültürünün bütün kötü özelliklerini reddetmiş, diğer kültürlerin hepsine ön yargısız ve benzer yaklaşabilmeyi başarmış bir insandan bahsediyoruz.

Nesiller : X nesli, 1965-1979, Y nesli, 1980-1999, Z nesli, 2000 yılı ve sonrası doğanlar.

Teknolojinin yaygınlaşması ise Global İnsan sayısının artmasına vesile oluyor. Y nesli ile hızla yaygınlaşmaya başlayan Global İnsan Z nesli ile zirveye doğru ilerliyor. Z neslinin birçoğu kültürlerinin büyük bir bölümünden haberdar değil. Ayrıca vurdumduymazlık özelliklerinin de gelişimi ile herhangi bir kültür, eğitim seviyesi ve ya zenginlik seviyesindeki insana benzer muamele yapacaklardır.  İnsanlar arasında bir fark olmadığını bir şekilde içselleştireceklerdir. Sisteme isyan edebilirler fakat sınırlı kalacaktır, çünkü bireysellik olabildiğince üst plandadır ve kendine gelebilecek olan zarar ciddi bir boyuta ulaşacak ise eğer geri adım atacaklardır.

Bu sisteme isyan meselesinin en serti ise X neslinde vardır, isyan tam, sonuna kadar. 
Y nesli ise sisteme isyan konusunda X ve Z nesillerinin arasında bir yerde kalır.

X neslinden global insan çıkar, ama az. Y neslinden daha fazla ayrıca en tutarlı Global İnsanları da bu grup oluşturur. Düşünürler değerlendirirler ve karar verirler. 
Z nesli ise zaten teknolojinin içinde doğduğu için çok düşünmeden bulundukları çevre ve genel algı ile global insan’a daha kolay dönüşürler.

X ve Y neslinden gelen global insan’dan çok korkmuyorum, yani aslında herkes bu tip bir global insan olabilirse eğer bir ütopyaya ulaşmış oluruz fakat yeni Z nesli beni birazcık korkutuyor. Z Nesli de insanları ayırmıyor hepsine eşit davranıyor fakat temelinde kabullenme ve hoş görme duygusu yok, daha ziyade umursamama var. Aslında umursamadıkları için herkesi eşit görüyorlar. Bu yeni nesil Global İnsanlar için keyifleri, doğru ve düzgün yaşamaları dışında önemli olan başka bir konu yok. Kültürden o kadar uzaktırlar ki devlet de aile de önemini yitirmiştir. Keyfi yerinde ise hangi devlette olduğunun ve ya ait olunan bir devlet olup olmamasının da bir önemi yoktur.

Peki bunda beni korkutan şey ne? Bırakalım istedikleri gibi düşünsünler, fakat mevcut dünya düzeni ütopik mükemmel sistemden çok uzakta. Her yerde savaşlar, tehditler, ticari saçma ilişkiler. Kültürlerinin kötü özelliklerini dünyayı sömürmek için kullananlar Z neslinin bu halinden çok memnun, çünkü gelecekte daha rahat top koşturabilecekler. Bu yeni nesil ise (Allah korusun) başına ve ya ailelerinin başına gelebilecek olası kötü olaylar sonrasında ise düşüncelerini gözden geçirmek zorunda kalacaklar.

Korkumdan bahsettikten sonra aslında dünya üzerindeki herkesin kaliteli birer Global İnsan olmasını bende istiyorum. Fakat buradaki kalite çok önemli. Kalite farkında olmak ile geliyor. Farkındalık ve doğru değerlendirme ile kimseyi hor görmeyen, ön yargılı davranmayan, paylaşmayı seven, değerlere saygılı ve ölçülü olan Global İnsanlar da yok değil ve sayılarıda artıyor, umarım kalitesiz Global İnsanlara galebe çalarlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bottom Ad [Post Page]