
Teknoloji gelişimi devam ederken, gelişimin hızı da artarak devam ediyor. Bu doğrultuda bundan 20 yıl önce çok uğraşılarak geliştirilen bazı yazılım ve donanımlar artık evlerin garajlarında üretilebilir hale geldi. Bir Ardunio, Rasberry Pi ve bir çok sensör kullanarak kendi robotlarınızı tasarlayabilir; imaj tanıma, makine öğrenimi, ses tanıma gibi bir çok yapay zeka fonksiyonunu ekleyebilirsiniz. Bunun sebebi ise bilimsel akademik çalışmaların hayata yansıması ve açık kaynak kodlu bir çok kütüphanenin herkesin kullanımına sunulması. Artık topluluklar bir araya gelerek yapay zeka ve robotik ile ilgili bir çok geliştirme yapıyor ve bunları herkes ile paylaşıyorlar.
Ayrıca geliştirme yapmak dışında Google, Microsoft, Amazon, IBM gibi devlerin geliştirdikleri yapay zeka çözümleri çok makul fiyatlar ile herkesin kullanımına bulut üzerinden sunulabiliyor.
Yapay zeka ve robotik sistemlerin geliştirilmesi ve anlamlandırılmasının böylesine kolaylaştığı bir dönemde Endüstri 4.0 geçişi de belirli bir ivme ile yoluna devam ediyor.
Endüstri 4.0 ilk olarak Hannover fuarında kullanılan bir söylem. Endüstri 4.0 mekanik ve elektronik makinelerin bir araya gelip bir otomasyon sistemi oluşturmasından öte, bu işin büyük bir bölümünü insansız hale getirilmesine yönelik bir tasarım. Mevcut içinde bulunduğumuz Endüstri 3.0'da bir çok şey otomatikleştirilsede hala insan desteğine çok yoğun ihtiyaç var. Beyaz yaka (Finans,IT, Sigorta) yada Mavi yaka(Fiziksel, operasyonel iş yapan) fark etmez her sektörde milyonlarca insanın çalışması şart.
Endüstri 4.0 geçişinde artık üretim, finans, sigorta, perakende fark etmekzsizin hepsinde bir değişim söz konusu ve insan kaynağını minimize etmek, insan hatalarını ortadan kaldırmak için çalışmalar devam ediyor. İnsan kaynağının yerine tasarlanan şey ise yapay zeka destekli sistemler tabii ki.
- Endüstri 1.0 su ve buhar gücünün daha verimli kullanılmasını sağlayan mekanik tezgâhların bulunması.
- Endüstri 2.0 Henry Ford'un üretim bandı tasarımı ve elektriğin seri üretimde kullanılmaya başlanması, üretim hattının geliştirilmesi.
- Endüstri 3.0 1970'lerde üretimde mekanik ve elektronik teknolojilerin yerini dijital teknolojiye bırakmasına sebep olan programlanabilir makinelerin kullanılmaya başlanmasıyla oldu.[3] Günümüz bu Endüstri devrimi içindedir.
- Endüstri 4.0 ise 4. Endüstriyel Devrimi başlatacağı düşünülen endüstriyel bir strateji plânıdır.
İnsanları işsiz bırakmak ise felsefi bir tartışma konusu. Fakat bir çokları aslında yapay zeka'nın insanı daha nitelikli işlerde değerlendirmeyi mümkün kılacak bir sistem olduğunu söylüyor. Bana göre ise bu birazcık pazarlama kokan bir söylem.
Peki aslında yapay zeka'ya yatırım yapan şirketler daha çok para kazanmak için insanları işlerinden mi edecek? Aslında tam istedikleri bu olamaz. Çünkü üretimi tüketecek parası olan insanlar olmaz ise üretimin ne manası var?
Aslında herkesin ortak görüşü yapay zekanın zaman geçtikçe, yani gelecekte bir çok meslek kolunu geçersiz kılacağı yönünde. Tabii yapay zeka entegrasyonları ile yeni iş kolları da çıkacaktır ta ki yapay zeka bu yeni çıkan iş kollarını da becerebilene kadar.
Örnek vermek gerekir ise, dünyada ordusu olan ülkelerin büyük bir çoğunluğunda konvansiyonel savaş uçakları var. Elbette bu uçakların birer pilotu da var. İnsansız hava araçları konvansiyonel savaşlarda kullanmaya başladıktan sonra savaş uçaklarının yaptığı işlerin bazılarını yapmaya başladılar. Bu bile mevcut savaş pilotu ihtiyacını azalttı. Fakat savaş pilotunun azalması ile insansız hava aracı pilotu ihtiyacı doğdu. İlerleyen yıllarda bir pilot; 2,3,5 sonra 20 - 30 - 100.... insansız hava aracını yapay zeka desteği ile kullanabilir hale geldiğinde bu ihtiyaç da azalacak. Aynı şeyler ilerleyen yıllarda yolcu taşımacılığı içinde geçerli olacak.
Peki günün sonunda her şeyi yapay zeka yapacak ise insanlar nereden para kazanacak ve üretilen teknoloji kime satılacak. İlk etapta küresel sabit gelir gibi bir model belirlenerek çalışamayan herkese cüzi ödemeler yapılması planlanıyor. Dahada ilerleyen dönemler ise fütürist tahminlere girer fakat ben satın alma alışkanlıklarının değişeceğini, kapital sistemin çökeceğini, daha düşünsel ve medeni varlıklar olarak tüketime bu kadar ihtiyaç duyamayacağımızı düşünüyorum. Bütün mesele insanoğlunun o günlere kadar kendini yok etmemesi.
İşin felsefesinden biraz uzaklaşıp gerçeklere geri dönelim. Robot dendiğinde akla insan benzeri Androidler geliyor. Fakat aslında insanın yaptığı fiziksel işlerin otomatikleştirilmesi gibi; bilgisayar başında yaptığı işlerde otomatikleştirilebiliyor. Buna da RPA (Robotic Process Automation) Robotik İşlem Otomatikleştirmesi deniyor. Yani sadece sahada değil, PC başında backoffice işini yapan iş gücünün yaptığı işte, robotlar tarafından gerçekleştirilebiliyor.
RPA meselesine biraz daha yakından bakmak istiyorum. Endüstri 4.0'ın beyaz yakalıyı etkileyeceği alan RPA olacak. RPA ile temelde üç fayda sağlanacağı iddia ediliyor. Birincisi operasyonel ve uzun süren işlerin 100 kata kadar daha hızlı yapılması. Bunun getirdiği hız ile müşteri memnuniyet. İkinci faydası ise operasyonel ve sıkıcı işlerin insan kaynaklarından alınarak veya onları çok hızlandırarak insan kaynaklarının daha verimli işlerde değerlendirilmesi. Bunun ile beraber ilgili personelin de motivasyonunun artması ve daha fazla değer üretebileceği işler ile meşgul olabilmesi. Üçüncü ve sonuncusu ise operasyonel ve tekrarlı işlemlerdeki insan hatasının ortadan kaldırılması.
Bahsettiğim bu üç faydanın dışında bir faydası daha var (acaba zararı mı desem?). Bu faydaya çok fazla değinilmiyor fakat aslında günümüzde şirketlerin gizli ajandası ve en önemli faydası bu yönde gibi görünüyor. Peki nedir bu? Pahalı olan insan kaynağı ihtiyacını azaltmak veya ortadan kaldırmak. Böylelikle maliyetlerin düşürülmesi ve karlılığın artması. Kapital sistemin gerekliliklerinden bir tanesi de karlılığın ve büyümenin sürekli artması gerekliliği, değil mi?
İki tip RPA uygulama yöntemi var. Bunlardan bir tanesi Attended RPA (katılımlı) bir diğeri ise Unattendant RPA (katılımsız). Adında anlaşılacağı gibi katılımlı olan yöntemde birisinin robot'u tetiklemesi ve işlemi başlatması gerekiyor. Katılımsız yöntemde ise bir insanın herhangi bir şekilde tetiklemesi veya araya girmesi gerekmiyor.
Katılımlı bir RPA sürecine bir örnek verelim. ACME şirketinde çalışan Ahmet gün içerisinde üç kere özet bir rapor gönderiyor. Bu raporu oluşturan dosyalar ise: Bir mail'e ekli excel, bir dosya paylaşımında bulunan başka bir excel ve CRM üzerinden alınan bazı raporlar. Özet rapor bu üçünden alınan değerler ile oluşturuluyor. Gelen mail'in ise kullanıcı tarafından bir ön incelemeden geçirilip bazı alanların düzeltilmesi gerekiyor. Maili gözlemleyip incelemek 5 dk sürer iken, diğer raporları alıp bunları bir araya getirip tek bir rapor alması ise 2 saatini alıyor. Bu işlemin günde 3 kere yapması gerekiyor. Buda aslında ilgili çalışanın bütün üretim saatlerini tüketiyor. İşte bu senaryo katılımlı RPA için güzel bir örnek olabilir. Sadece ilk gelen maildeki 5dk lık insan incelemesi dışındaki bütün süreç RPA ile otomatize edilebilir. 2 saatlik tek bir raporlama işi ise muhtemelen 1-2 dk içinde RPA ile tamamlanacaktır. Toplam 3 rapor için bir personelin 6 saatlik işi 10 dk içine sığdırılmış olacak. Böylelikle sadece hız değil olası operasyonel işlem hatalarının da önüne geçilmiş olacak.
Şimdide katılımsız RPA sürecine bir örnek verelim. ACME şirketinin genel ve ortak bir mail adresine günlük ortalama 300 fatura, 500 ambar tesellüm fişi, 400 kargo takip belgesi, 100 teklif formu, 600 de ürün talebi formu geliyor. Bu içeriği tasnif ve ilgili dosyalara ayırıp kopyalamak için ise 10 kişi çalışıyor. Buna rağmen yetişemedikleri günler olabiliyor. Bu tasnifin ardından ise gelen formları CRM ve ERP sistemlerine işleyen 25 kişi daha çalışıyor. Günümüz yapay zeka destekli RPA sistelmeri ile bu durumda neler yapabiliriz bir bakalım.
Belirtilen genel mail kutusu RPA servisi tarafından izlenir. Dosyaların tipini ayrıştırabilen yapay zeka motoru ACME şirketin dosya tiplerine göre eğitilir. Bütün gelen dosya tiplerini tanıması sağlanır. Tanınan dosyalar ise gerekli klasörlere RPA tarafından kopyalanır, tasnif edilir. Böylelikle 10 kişilik operasyonel ekibin bütün işini üstlenmiş olur. Fakat yinede bir insanın RPA tarafından yapılan işlemlere bir göz gezdirmesi ve sistemi izlemesi gerekecektir. Burada 9 insan kayanağından tasarrufdan söz edilebilir. Tabii bu personeller artık daha verimli ve insan katkısının fazla olduğu başka işlerde değerlendirilecektir.
Bu kadar ile kalıyor muyuz? hayır. RPA işlemlerine devam ediyor ve tasnif ettiği dokümanların içeriklerine göre eğitiliyor. Öğrenilen dosyada yazılanları OCR (Optical Character Recognition - Optik Karakter Tanıma) teknolojisi ile dosyadan okuyor ve CRM sistemindeki ilgili ekranları girişlerini tamamlıyor. OCR teknolojisi hala gelişiyor ve el yazısı ile ilgili bazı noktalarda takılabiliyor fakat hızla gelişimine ve öğrenmeye devam ediyor. Bu doğrultuda OCR sisteminin 1-2 kişi tarafından kontrol edilmesi gerekli olacaktır. Bazı hatalar olabilir ve insan değerlendirmesi gerekebilir. Sistem olası hatalı tanımaları belirleyip insan onayına otomatik olarak gönderebilir. Verilerin CRM sistemine girilmesi ile ilgili ise de yine RPA sisteminin öncesinden eğitilmesi ve kodlanması gereksinimi vardır. Böylelikle 10 kişiden 9'u 25 kişiden de 23'ü artık daha verimli işlerde değerlendirilebilecek. Toplam 34 iş gücü tasarruf sağlanmış oldu.
Yazımın sonuna geldiğimde RPA'nın ne olduğu ile ilgili kafanızda bir fikir oluştu ise ne mutlu bana. Vakit ayırıp sonuna kadar okuduğunuz için çok teşekkürler.
Yazımın sonuna geldiğimde RPA'nın ne olduğu ile ilgili kafanızda bir fikir oluştu ise ne mutlu bana. Vakit ayırıp sonuna kadar okuduğunuz için çok teşekkürler.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, sağlıkla kalınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder